16.04.2020

CORONA VİRÜS SALGININDA KADIN KANSERLERİ

Covid-19 (yeni tip Corona virüs) salgın sürecinden  olumsuz etkilenen hasta gruplarının başında kanser tanısı alan ve/veya tedavi sürecinde olan hastalarımız yer almaktadır. Tamamen yeni ve daha önce tecrübe etmediğimiz bu süreçte, önceliğimizi hastalarımıza zarar vermeme üzerine kurarak, medikal ve tedavi yaklaşımlarımızı belirlemeye çalışıyoruz.  Sürecin uzaması ile sosyal izolasyon için evlere kapandığımız bu süreçte en önemli kaygılarımızdan biri, bazı şikayetlerin göz ardı edilip, doktora başvuruların gecikmesi nedeniyle erken tanı ve tedavi şansının kaybedilmesidir. Hepimizin bildiği gibi kanser tedavisinde en önemli unsur erken tanı ve tedavidir.

Jinekolojik Kanserlerde Bulgular Nelerdir?

  • Karın şişliği (bazen nefes darlığına neden olacak düzeyde)
  • Karında ele gelen sertlik, kitle
  • Yoğun vajinal kanama
  • Menopoz sonrası kanama
  • İlişki sonrası yoğun kanama
  • Kötü kokulu, sulu, kanlı akıntı

Bu bulgular, yumurtalık kanseri, rahim ve rahim ağzı kanseri için alarm veren bulgulardır.

Yeni Tanı Konulan Jinekolojik Kanserlerde Yaklaşım

Salgın sürecinin ne kadar süreceğinin bilinmemesi ve tedavide gecikmenin yapabileceği olumsuz etkiler en önemli problemler olarak görülmektedir. Diğer yandan salgın sürecinde yapılacak cerrahi işlemler ve hastanede kalma süreci de Covid-19 virüsü ile enfeksiyon açısından risk oluşturmaktadır. Bu durumda, Covid-19 virüs enfeksiyonu riskini artırmamak için elimizde kanser tanısı olmasına rağmen standart cerrahi tedavileri ertelemek ne kadar doğrudur? Ne kadar süre erteleme güvenlidir? Covid-19 virüs enfeksiyonundan korunurken, kanser hastalığının seyrini olumsuz yönde riske atmış olur muyuz? Ya da uygun izolasyon şartlarında, bazı riskleri alarak cerrahi tedavi geciktirilmeden uygulanmalı mıdır? Bunlar gerçekten yanıtlanması güç sorulardır. Bu güçlüğün en önemli nedeni sürecin ne zaman sona ereceğini veya Covid-19 enfeksiyon riskinin ne zaman azalıp yok olacağını tam olarak bilmemizdir. Jinekolojik Kanser Cerrahisi Uzmanı olarak amacımız hastalarımızın hayatını riske atmadan kanser cerrahilerini uygulamaktır. Bu nedenle karar verme sürecinde ‘önce zarar vermemek’ kuralı önceliğimiz olmaktadır.

Bu süreçte jinekolojik kanser tanısı alan hastalarımızda yaklaşımımız nasıldır?

  • Jinekolojik kanserlerde cerrahi tedavi şekli ve aciliyeti, hastalığın köken aldığı organ ve evreye göre değişmektedir. Bu nedenle, öncelikle muayene ve gerekli tetkikler ile hastalığın köken aldığı organ ve hastalığın yayılım durumu veya yayılım açısından riskler belirlenir.
  • Jinekolojik kanser tedavisinde multidisipliner yaklaşım çok önemlidir. İlgili branşlar olan medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi ile sürecin ortak değerlendirilmesi tedavinin başarısı açısından gereklidir. Biz de bu salgın sürecinde, jinekolojik kanser tanısı alan hastalarımızın tedavi planının ilgili branşlar ile birlikte yapmaktayız. Cerrahi tedavi zamanlaması veya ertelinebilirliği açısından hasta özelinde değerlendirmelerimizi yaparak hasta ile tüm süreci paylaşmaktayız.
  • Örneğin erken aşamada saptanan bir rahim duvarı kanserinde medikal tedavi başlanarak, hastanın evde izolasyon şartlarına devam etmesi kararı verilebilirken, aşırı karın şişliği ve nefes darlığı yapan yumurtalık kanseri bulguları olan başka bir hastamızda ise olası riskler minimalize edilerek ve hastaya anlatılarak cerrahi tedaviyi ertelemeden uygulayabilmekteyiz.
  • Özetle, hastanın tanısı ve hastalığın yayılım durumu tedavi sürecinin planlanmasında oldukça önemlidir.
  • Bu nedenle jinekolojik kanser tanısı alan hastalarımızın tedavilerini kendileri ertelemeden önce mutlaka bir jinekolojik onkoloji ekibi tarafından değerlendirilmelerini önermekteyiz. Doktor kontrolünde olmayan ertelemeler geri dönüşü zor zararlara neden olabilmektedir.

Kemoterapi ve/veya Radyoterapi Tedavisi Devam Eden Hastalarımız

Bağışıklık sisteminin güçlü ve vücut direncinin yüksek olması Covid-19 virüsünden korunmada oldukça önemlidir. Ancak bilindiği gibi kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini olumsuz etkilemekte ve hastaları viral/bakteriyal hastalıklara hassas hale getirmektedir. Bu nedenle salgın süreci özellikle bu hastalar için oldukça hassas bir dönem oluşturmaktadır. Ancak kemoterapi ve/veya radyoterapi tedavilerinin ertelenmesi ve geciktirilmesi de kanser ile olan savaşta problemlere neden olabilmektedir. Bu nedenle bilimsel onkoloji dernekleri, hastaların tedavi aldıkları hastanede, uygun şartlar sağlanarak tedavilerine devam edilmesini önermektedir. Biz de kemoterapi veya radyoterapi sürecinde olan hastalarımızın tedavisine hastanemizde ilgili branşlar ile birlikte devam etmekteyiz.

Hangi önlemler alınmalı, nelere dikkat edilmelidir?

  • Kemoterapi/Radyoterapi alan hastalarımız mutlaka maske kullanmalıdır.
  • Eller düzenli aralıklar ile 20 sn boyunca su ve sabun ile yıkanmalıdır.
  • Eller ağıza, gözlere, buruna götürülmemelidir.
  • Su ve sabuna ulaşılamayan durumlarda el dezenfektanı ile özellikle parmak uçlarını içerecek şekilde eller dezenfekte edilmelidir.
  • Sosyal mesafe (3 adım kadar) kurallarına uyulmalıdır.
  • El sıkışmaktan, tokalaşmaktan kaçınılmalıdır.
  • İhtiyaçları ile ilgilenen bir veya iki yakını dışında ziyaretçi kabul edilmemeli, ev içi izolasyona uyulmalıdır.
  • Tedaviler dışında gerekmedikçe evden dışarı çıkılmamalıdır.
  • Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için mutlaka günlük 2-2.5 lt su tüketilmelidir.
  • Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için dengeli beslenmeye özen gösterilmeli, meyve ve sebze tüketimi günlük diyet içerisinde bulunmalıdır.
  • Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, tat duyusunda kaybolma gibi şüpheli bulguların varlığında zaman kaybetmeden iletişim halinde olunan doktor ile iletişime geçilmelidir.

Zaten kendi başına zorlu bir süreç olan kanser tedavisi süreci, Covid-19 virüsü salgını ile daha da sıkıntılı hale gelmiştir. Bu süreçte, hastalarımızın bize olan ihtiyacı biraz daha artmaktadır. Fiziksel ve psikolojik olarak zorlu bir süreç olan kanser tedavisi sürecine virüs salgını stresi eklenmiştir. Bu durum, hastalarımızı umutsuzluğa sürükleyebilmekte, psikolojik olarak onları daha kırılgan hale gelebilmektedir. Bu süreçte onlarla normalden daha fazla konuşmalı, kaygılarını dinlemeli ve rahatlamalarını sağlamalıyız. Tedavi sürecine olan inançlarını ve bağlılıklarını sürdürmelerini ve gerekli tedbirleri almalarını sağlamalıyız. Bu süreçte onlarla birlikte olduğumuzu, kanserle ve salgınla olan savaşı kazanacağımızı, umudumuzu kaybetmememiz gerektiğini belirtmeliyiz. Güzel günler için olan inancımızı kaybetmemeliyiz…

 

Hep birlikte sağlıklı günlere…..

 

Doç.Dr.Gökhan BOYRAZ

Kadın Doğum ve Jinekolojik Kanser Cerrahisi Uzmanı

 

 

Yazar: Prof. Dr. Gökhan Boyraz