RAHİM DUVARI (ENDOMETRİUM) KANSERİ NEDİR? RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
- Endometrium (rahim duvarı) kanseri, en sık görülen jinekolojik kanserdir. Kadınlarda tüm kanserler arasında 4. sıklıkta görülmektedir (meme, kolorektal, akciğer, endometrium).
- Bir kadının hayatı boyunca endometrium kanseri gelişme riski yaklaşık olarak %2’dir.
- Tanı sırasında ortalama yaş 60’tır. Ancak hastaların %5’i 40 yaşından önce tanı alır.
- Rahim duvarı kanserlerinin %85’i adenokarsinomlardır (En sık görülen endometrium kanseri tipidir).
- Hastaların çoğu anormal vajinal kanama nedeniyle erken tanı alırlar.
- Bu nedenle tüm jinekolojik kanserler içinde en iyi seyirli kanser tipidir.
NASIL BULGU VERİR?
- En sık görülen şikayet menopoz sonrası vajinal KANAMA’lardır. Menopoz sonrası kanaması olan hastaların vakit geçirmeden jinekolojik değerlendirmeden geçmeleri ve gerekirse rahim içerisinden biyopsi (endometrial biyopsi) yaptırmaları önerilmektedir.
- Menopoz öncesinde ise tüm adet düzensizlikleri ve yoğun kanamalar dikkatli değerlendirme gerektirmektedir. Özellikle 40 yaş üzeri hastalarda adet düzensizliği veya yoğun kanama mevcut ise endometrial biyopsi alınarak patolojik değerlendirme yapılmalı ve rahim duvarı kanseri veya öncüsü lezyonların (endometrial hiperplazi-rahim duvarı kalınlaşması) olup olmadığı ortaya konulmalıdır.
- Rutin jinekolojik değerlendirme sırasında ultrasonda rahim duvarı kalın ölçülen hastalar rahim duvarı hastalıkları açısından değerlendirilmelidir. Özellikle menopoz sonrası rahim duvarı 11 mm ve üzerinde ise veya menopoz sonrası kanaması olan hastalarda 4 mm ve üzerinde ise mutlaka rahim duvarından biyopsi alınmalı ve patolojik olarak değerlendirilmelidir.
TANI NASIL KONULUR?
Rahim duvarı kanseri tanısı, rahim içerisinden küretaj ile alınan biyopsi materyalinin patolog tarafından değerlendirilmesi ile konulur. Bu değerlendirme sonucunda rahim duvarı kanseri tanısı ile birlikte bu kanserin tipi de ortaya konulur.
- Endometrioid tip rahim duvarı kanseri, en sık görülen ve en iyi seyirli olan rahim duvarı kanseri tipidir.
- Seröz tip ve şeffaf hücreli (clear cell) tip daha az görülürlerler.
TEDAVİ NASIL OLMALIDIR?
Rahim duvarı kanserinde tedavinin temelini tümörün köken aldığı rahim dokusu ile birlikte yumurtalıkların alınması (histerektomi+bilateral salpingooferektomi) oluşturmaktadır.
Rahim duvarı kanserinde standart evreleme cerrahisi neleri kapsar?
- Rahim ve yumurtalıkların alınması (Histerektomi+BSO)
- Lenf bezi diseksiyonu (Pelvik-Paraaortik Lenf Nodu Diseksiyonu)
- Karın zarından örnekleme (Omentektomi)
- Sitoloji alınması (karın içerisinden yıkama sıvısı)
Ancak günümüzde iyi seçilmiş hastalarda, rahim ve yumurtalıklar alınarak frozen incelemeye (ameliyat sırasında hızlı patoloji) gönderilmekte ve bazı risk faktörlerine göre lenf bezlerinin çıkartılıp çıkartılmayacağına karar verilmektedir.
Lenf bezleri çıkartılması gereken hastalarda ise en güncel yaklaşım SENTİNAL LENF NODU çıkarılmasıdır. Bu işlem ile sadece tümörün ilk yayılım riski olan lenf bezleri çıkartılır ve patolojiye gönderilir.
RAHİM DUVARI KANSERİ CERRAHİSİ LAPAROSKOPİK (KAPALI) MI YOKSA AÇIK MI OLMALIDIR?
Yapılan bilimsel çalışmalar ışığında, rahim duvarı kanseri cerrahisinde laparoskopik (kapalı) cerrahi güvenle uygulanabilir. Avrupa ve Amerika’da rahim duvarı kanseri tanısında ilk tercih edilen cerrahi yol LAPAROSKOPİ (Kapalı Cerrahi) olmaktadır.
Laparoskopik Cerrahinin Faydaları ve Avatajları Nelerdir?
- Laparoskopik cerrahi ile karında büyük kesi olmadan rahim duvarı kanseri evreleme cerrahisi yapılabilmektedir.
- Karında yara izi olmamaktadır.
- Daha az kanama olmaktadır.
- Uzun dönemde karın içerisinde daha az yapışıklık olmaktadır.
- Ameliyat sonrası daha az ağrı olmaktadır.
- Daha hızlı taburculuk olmakta ve hastalar günlük hayatlarına daha hızlı dönmektedir.
Tüm bu avantajlar ve bilimsel bilgiler ışığında rahim duvarı kanseri tanısı konulan hastalarda ilk tercihimiz Laparoskopik Cerrahi olmalıdır.
GENÇ VE GELECEKTE ÇOCUK İSTEMİ OLAN HASTALARDA YÖNETİM NASIL OLMALI? (RAHİM DUVARI KANSERİNDE FERTİLİTE KORUYUCU YAKLAŞIM)
Rahim duvarı kanseri tanısı alan hastaların yaklaşık %5’i 40 yaşından gençtir. Özellikle obezitenin yaygınlaşması ve adet düzensizliği ile birlikte daha erken yaşlarda rahim duvarı kanseri tanısı alan hastalar ile karşılaşmaktayız. Gelecekte çocuk arzusu olan bu hastalarda rahim ve yumurtalıkların alınması veya rahim ve yumrutalıkların korunması arasında çok zor bir karar süreci olmaktadır.
Çok iyi seçilmiş ve gerekli patolojik ve radyolojik değerlendirmeleri yapılmış hastalarda rahim ve yumurtalıklar korunarak PROGESTERON hormon tedavisi ile rahim duvarı kanseri tedavi edilebilmektedir. Ancak bu karar aşamasında mutlaka multidisipliner tümör konseylerinde değerlendirme yapılmalı ve aile ile olası riskler paylaşılmalıdır.
Hangi Hastalarda Rahim ve Yumurtalıklar Korunabilir?
Endometrioid tip rahim duvarı kanseri olan
Grade 1 (iyi diferansiye yani, iyi davranışlı tümör)
Rahim duvarına sınırlı olan ve kas dokusu içerisine ilerlemeyen (Pelvik MRG ile değerledirme sonucu)
Doç.Dr.Gökhan BOYRAZ
Jinekolojik Onkoloji Uzmanı